Reklam

22 Ağustos 2015 Cumartesi

Kadın Hakları...

Cinsiyet ayrımcılığı sosyal bir sorundur hemen hemen her toplumda kadınlar erkeklere göre daha düşük statüye sahiptir. Her ne kadar bu sorun son yıllarda daha çok karşımıza çıksa da bu sorunun temellerini ilk çağlara hatta kadının, erkeğin ve evrenin yaratılışına kadar indirebiliriz.
Neolitik dönemle birlikte insanoğlu yerleşik hayata geçmiştir ve daha önceleri geçim kaynağı avcılık ve toplayıcılık iken tarımsal faaliyetler hızını artırmıştır. Üretimde kadın ve erkek birlikte rol alırken yerleşik hayata geçilmesiyle iş bölümü artmış ve daha neolitik dönemde kadının yeri evi olarak belirlenmiştir. Buna neden olarak da kadının olumsuz hava şartlarından fazla etkilenmesi gösterilmiş ve kadının evde geçirdiği her vakitte güzelleştiği ve cinsel bir obje haline dönüştüğü gözlemlenmiştir.
  
     Daha sonra farklı inançlar gerek Hristiyanlık gerek Musevilik gerekse İslamiyet kadına farklı roller biçmiş ve onun yaşam alanını çizmiştir. İslamiyet’in kabulü ile kadın hakları gündeme gelmiş ve kadın Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından erkeklere Allah’ın emanetidir diye kabullendirilmiştir. Peki noldu da kadının değeri değişti? Hala Müslüman bir ülkeyiz inandığımızı iddia ediyoruz ama emanete hıyanet ediyoruz. Kadın haklarını sadece Türkiye ile sınırlandırmazsak Dünya genelinde düşündüğümüzde kadın her toplumda geri plana yitilen, toplumsal hayatta yok sayılan, haklarına göz dikilen, cinsel bir obje olarak görülen bir et parçasından öteye geçmez oldu. Bizler beklide Dünyanın değişim hızına ayak uyduramadık. Sanayi Devrimi, İnsan hakları gibi gelişmeleri yok saydık kadının toplumsal hayattaki rolünü görmezden geldik. Hatta beklide en büyük hatayı kadın haklarını yaratarak yaptık. Sahi kadın hakları niye var ki? Kadını niye farklı bir varlıkmış gibi görüyoruz onun haklarını ve varlığını niye insan hakları içerisine dahil etmiyoruz? Yada kadınları savunurken niye onların hakları için yeni bir hukuksal çerçeve yarattık insan haklarına dahil etmedik neden erkeklere de erkek hakları gibi bir çerçeve sunmadık. Bana kalırsa cinsiyet ayrımcılığı var ama bunu ayrımsallaştırıcı bir unsur olarak ortaya sunan ve bu kavram üzerinden çıkar elde edenlerde var. Bazı yaklaşımlar bana feminellikten uzak geliyor. 

Madem feminizm kadın haklarını savunmak için var peki neden evrensel bir kadın haklarından bahsedilmiyor. Neden 3. Dünya ülkelerindeki kadınların hakları görmezden geliniyor? Yada kadın hakları neden insan hakları içerisinde ele alınmıyor ?Modern dünyamız’ın sorunlarının başınsa gelen cinsiyet ayrımcılığı bazen çarpıtılarak bazende tüm gerçekliği ile ortaya konuluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder