Reklam

14 Ağustos 2015 Cuma

Sosyolojik Bakış Açısı...



    

      İnsanlar, diğer insanlarla ilişkide yer alırken adeta bir oyun kurar ve bazı kurallar koymaktadırlar. Bu şartlar ve kurallar her geçen zaman onların hayatlarının düzenleyicisi olmaktadır. Mesela , sınıfta ne türlü ders dinleneceğinden, ne türlü yiyecek yeneceğinden, bankadan ne türlü ücret çekileceğine dair her şey bir kural ve düzen içerisinde gerçekleşmektedir. Tüm bu anlatılanlar ışığında, sosyolojiyi şu şekilde anlamak mümkündür:
Sosyoloji; bir tüm içerisinde kişilerin bütün ilişkilerini inceleyen, bu ilişkilerin ne türlü yaratılıp korunduğunu ve değiştiğini analiz eden toplumsal bilimlerden biridir. Sosyoloji bireyi tek başına ele alıp inceleyen sosyal bir bilim dalı değildir; sosyoloji bireyin toplum ile olan ilişkisini konu alır. Bunu biraz açarsak : toplumbilimi (sosyoloji) kişinin içinde bulunduğu grubu ve grup davranışlarını inceler. Nedeni ise, insanoğlu hayat boyu çeşitli gruplarda birey olarak hayatını idame ettirir. Bu gruplardan bazıları aile gibi küçük, bazıları ise okul gibi büyüktürler. Bu gruplar ve kişiler birbirlerini etkileyerek hayatlarına aynı ritimde devam eder , çeşitli beklentiler ve sorumluluklar geliştirirler. İşte tüm bu gruplar, yaşamsal şartlar ve güçler sosyolojinin ilgi alanıdır. Tarih süresince atalarımız, insanın etrafında bulunan yaşamsal vakalarla ilgilenmiş, onların nedenlerini, ne türlü oluştuklarını anlamaya çalışmıştır.

- Ne Sebeple insanlar yaşamları süresince aile kurmuşlar ve ne sebeple bir tanrıya inanmışlardır?
- Niçin bir grubun hayat şekli bir diğerinden farklıdır?
- Ne Sebeple bir takım insanlar yaşamsal kurallara itaat edip uyarken bazıları uymaz?
- Niçin bir takım insanlar yoksul bazıları zengindir?
- Neden hiç istenmediği takdirde savaşlar olmaktadır?
- İnsanları savaşmaya iten etmenler nelerdir?
- Toplumu birlikte tutan şey nedir?
- Ne Sebeple toplumlar her geçen zaman değişmektedirler?

      Geçmişten, günümüze dair pekçok insan bu sorulara yanıt vermeye çalışmış ve bilgilendirmeler getirmişlerdir. Fakat bu cevapların çoğu sezgisel, önyargılı, spekülatif, inançlara ve doğaüstü güçlere dayalıydı. Diğer bir deyimle biyolojik değildi. Geçtiğimiz dönemin sonlarında yepyeni bir metot, insan toplumlarını ve yaşamsal davranışlarını incelemede kullanılmaya başlandı. Bu yolun adı biyolojik yöntem  idi ve biyolojik yolun yukarıdaki suallere verdiği yanıtlar, gerçeklere ve sistematik araştırmalara dayalıydı. İşte yaşamsal vakaları bu yeni yolla denetim şekli sosyolojinin ortaya çıkmasında ve gelişmesinde büyük bir rol oynadı.
  
     İçerisinde yaşadığımız hayatı tüm insanoğlu aynı şekilde görmez ve yorumlamaz. Mesela ev kavramını el alacak olursak her bireyin bu kavrama bakış açısı farklıdır. Bir mimar, komisyoncu, hırsız ya da artistin bu kavrama bakış açıları farklı olacaktır.  Komisyoncu evin ne kadar edeceğini, hırsız eve  ne nasıl gireceğini, mimar ise evi nasıl tasarlayacağını düşünür. Sosyologlar da topluma bu denli farklı bakış açıları ile bakarlar.İnsanın hayat savını bizzat deneyim ve denemeleri oluştururken, sosyoloji bize yepyeni bir bakış açısı ve hayat görüşü sunmaktadır. Bu getirilen dünyanın içinde; zenginler ve fakirler, siyasetçiler, hekimler, uyuşturucu bağımlıları, suçlular ve ek olarak birçokları bulunmaktadır. Bu kişilerin çeşitli bakış açıları, çeşitli hayat denemeleri ve gerçekleri çeşitli bir şekilde algılayışları söz konusudur. İşte sosyoloji bu noktada bizim, bu kişilerin dar dünyalarını görmemize, anlamamıza, kendimizden kaynaklanan tutum ve davranışlarını kavramamıza yardımcı olur . İnsan, hayatını bir topluluk içerisinde geçirir. İçinde yaşadığımız bu topluluk, biz doğmadan vardı, biz can verdikten sonra da varlığını sürdürecektir. Her birimiz toplumda bir grubun parçası olarak dünyaya gelir ve mutluluğumuzu, korkularımızı, karakterimizi bu grubun içerisinde inşa ederiz. Bu açıdan sosyolojinin temel görüşü "insan davranışlarının, kişinin içerisinde bulunduğu, grup içerisinde şekillendiğidir. 

     Sosyolojik bakış açısının temelinde ise kişilerin içerisinde yer aldıkları toplumlardan ne türlü etkilendiği bulunur. İnsanların bir takım şeyleri ne sebeple veya neden yaptıklarına baktığımızda, sosyologlar, bu kişilerin o topluluk içerisinde nerede bulunduklarına bakarlar. Başka Bir deyişle birey o topluluk içerisinde nerede yer ediniyor, yaptığı iş nedir, geliri ne kadardır, öğrenim seviyesi nedir, yaşı veya cinsiyeti nedir? İşte bu noktaları göz önüne aldığımızda kişinin o topluluk içerisinde nerede meydana geldiğini anlarız. Bizler yetişirken içerisinde bulunduğumuz gruplarla kurduğumuz özdeşimler sonucu fikirlerimiz, değerlerimiz, hayat görüşümüz bunlardan etkilenerek farklılaşır veya benzerlik taşır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder